Bir tanıdığım kendisine "kendine iyi bak" denmesinden hoşlanmazdı. Bu sözün hem bir daha görüşmeyeceğiz elveda hem de iyi olup olmaman umrumda değil anlamına gelebildiğini düşünürdü. Bu şekilde yorumlama konusunda yalnız değilmiş. Çağan Irmak da son filmi Issız Adam'da (2008) tam da bu şekilde yorumlanacak (birinci şık) şekilde kullanıyor kib'i. Dillerdeki selamlaşma sözcükleri her zaman ilgimi çekmiştir. Mesela İtalyanlar karşılaşınca da ayrılınca da ciao diyorlar. İtalyanca'da "kendine iyi bak"ı bu içerikte veren bir kullanım var mı acaba? Neyse biz filme dönelim. Şunu belirtmeliyim ki ben filmlerde neyin işlenip neyin işlenmeyeceği konusunda ahkam kesenlere karşıyım. Hayatta herşey olabildiği gibi, filmlerde de suç unsuru taşımayacak şekilde herşey işlenebilir. Benim için nasıl işlediği daha önemlidir. Bu bağlamda, Issız Adam'ın neyi anlattığını tartışmayı gereksiz buluyorum. Bana çok ters gelen bir yaşam tarzı olsa da bu şekilde bir yaşam tarzı İstanbul'da, Ankara'da, Niğde'de, Manisa'da, Giresun'da var. Dolayısıyla filmde işlenmesinde de hiçbir sakınca yok. Gelelim biçimsel özelliklere.. Çağan Irmak şu anda Türkiye anaakım sinema içerisinde ne yaptığını en çok bilen yönetmen gibi görünüyor. Bu filmde, yönetmenlerde en çok hayran olduğum özellikler olan gözlem yapma, ayrıntı yakalama yeteneğini çok iyi kullanıyor. Oyunculukların ve diyalogların çok iyi olduğunu söylemeye gerek var mı? Evet, bu şarkıları ben de bilmiyordum. Yazımı Turgay Şeren gibi bitirmek istiyorum. Aferin Çağan'a (Google'a tırnak içerisinde turgay şeren boşluk aferin yazın ne demek istediğimi anlayacaksınız).