18 Kasım 2010

İki çok kötü film

Amcamın oğlu Haydar bir dönem Bitlis'te yaşadığı için "New York'ta Beş Minare"ye gitmek istiyordu. Kendisine bak gel movie-buff sözü dinle, bu çok kötü bir film dedimse de dinletemedim. Gittik. Gel de halk(a)tan kopuk olma! Bolu'da gördüğüm en kalabalık sinema kitlesi vardı salonda. Bu kitle içinde eli ayağı tutmayan yaşlı kadınlar bile vardı. Bu halkı F5 tuşuyla yenileyebilsek keşke. Siyaset televolelerini izleyen biri olarak Mahsun halk nazarında nelerin paraya çevrileceğini iyi etüd etmiş ve görünüşe göre istediğini de alıyor. Bu kadar b**an bir film izlediğimi hatırlamıyorum. Filmde doğru düzgün olan hiçbir şey yok. Mahsun'un oyunculuğunu övenler varmış duyduğuma göre. Böyle bir takım trip kesmeler, biraz daha eski deyimle polim yapmalar, akınmalar, sıkınmalar falan mı iyi oyunculuk? Her şeyi bırak güya adam İngilizce konuşuyor, halk tembel olduğundan altyazı okumaz diye adama Türkçe dublaj yaptırıyorsun, sonra Mahsun soruyor ne dedi ne dedi...Bir taraflarımla güldüm kızgınlıkla karışık. Adabı olmayan kötü bir film "New York'ta Beş Minare"...A travesty of Hollywood action films.


"Ms. 45/Bayan 45'lik"le ilgili yorumlarda karşıma çıkan bu filmle ilgili önceden de bazı yazılar okuduğum için izlemek istedim. Bildiğiniz konulu porno. Zaten başrol oynayan iki kadın da porno film oyuncusuymuş. "Baise-Moi/Düz Beni" hiçbir ilgi çekici tarafı olmayan sıkıcı bir film. Feminist duruş falan aramak gibi bir işe kalkışmak abesle iştigal. Bu filmin bana kattığı tek artı çok sevilen bir formül olan yol-suç-couple (ikili) filmleriyle ilgili ileride bir yazı yazmamın iyi olacağı düşüncesiydi.