Bayılırım böyle filmlere. Indie'ler yani. Sıradan insanların sıradan hikayeleri. IMDB'de bir Hollandalı yorum yapmış: bazen bir film karesi 1000 kelimeden daha etkilidir. Tatil Kitabı (Seyfi Teoman) ise 1000 karede bir kelime söylüyor. Çok doğru bir yorum. Silifke'li bir ailenin kendileri için trajik ama kimsenin ilgisini çok da çekmeyecek sıcacık hikayesi, Tatil Kitabı'nda anlatılan. Filmin merkezinde üçüncü sınıf öğrencisi Ali var, zaten filmin adı da kendisinin tatil kitabıyla ilgili yaşadığı hayal kırıklığına vurgu yapıyor. Çok sevimli, sahici bir hüznü var Ali'nin. Subay olmak istemeyen askeri lise öğrencisi abisi, kasaplık yapan yarı-entellektüel amcası, iletişim sorunu çeken ebeveynleri de hikayeye yön veren diğer kişiler. Çok sıradan ayrıntıları gösterme cesaretine de sahip film. Rıza'nın (Tayfun Pirselimoğlu, 2008) Rızasının filmlerde sık sık sürpriz yapmaya başlaması benim adıma sevindirici. Rıza demişken, amatör oyuncularla çalışmak riskli bir iştir. Rıza'da çok iyi sonuç vermişti; ancak Tatil Kitabı'nın tek aksayan yönü baba ve serseri çocuk rollerindeki amatör oyuncuların çok kötü oynamaları. Bu gibi handikapların filmi sabote etmesi beni çok üzüyor.
Bu arada embed olayını çözmüş bulunmaktayım. Bundan sonra filmlerin fragmanlarını da yorumlarımın altında izleyebileceksiniz.