Bir önceki yazımda söz verdiğim üzere en sevdiğim 10 korku filmini yazıyorum. Gün itibariyle arşivimde, korku türünden 79, gerilim türünden ise 58 adet film mevcutmuş. Bunlar arasından seçim yapmak zor olmadı. Puanlama sistemime göre filmleri süzünce dokuzuncu ve onuncu filmlerin yedi aldığını; sekizinci, yedinci ve altıncı filmlerin sekiz aldığını, beşinci, dördüncü ve üçüncü filmlerin dokuz, ikinci ve birinci filmlerinse on puan aldıkları görülmüştür. Bu bir kişisel listedir, sizlerin de önerilerinize, itirazlarınıza açığım. Buyrun liste:
10- Peeping Tom (Röntgenci, Michael Powell, 1960)
Rear Window (Arka Pencere, Alfred Hitchcock, 1957) etkisinin en güzel örneklerinden biri. Görselliğiyle korkutan bir film. İngiltere'nin korku film çekmek için çok uygun bir yer olduğunu bize kanıtlıyor. Psycho'ya aynı yıl çekilmiş olması ilginç bir detay bana göre.
9- One Missed Call (Cevapsız Arama, Takashi Miike, 2003)
İlk izlediğimde sinemada insanlar "bu ne ya" tavrı içerisindeydi, fakat böyle hastalıklı bir ruh hali barındıran filme başarısız demek haksızlık bence. Çok başarılı bir atmosfer filmi. Hele o melodi yok mu?
8- The Exorcist (Şeytan, William Friedkin, 1973)
Best Horror Movies sitesinin birincisi bende sekizinci sırada yer alıyor. Bir önceki yazımda fikirlerimi yazmıştım.
7- Profondo Rosso (Derin Kırmızı, Dario Argento, 1975)
Zamanında bir şeyler yazmıştım. Kısaca Hitchcock'un çekmediği en iyi Hitchcock filmi.
6- The Thing (Şey, John Carpenter, 1982)
Aslında bir yeniden çevrim olan bu Carpenter filmini ilk kez askerde nöbetteyken cnbc-e'de izlemiştim. Sonra bir de evde izledim. Duyuyorum ki bunun da yeniden çevrimini çekmeyi planlıyorlarmış. Çok saçma bir durum olur bana göre. Bu filmi izlerken kuzey kutbunun soğuğunu iliklerinizde hissedeceksiniz. Tekinsiz atmosfer yaratımında 10 numara bir filmdir. Carpenter filmleri zaten kandan ziyade, tekinsiz atmosfer yaratımı üzerine odaklanır. En başarılı örneklerinden biri, belki de birincisi de The Thing'dir.
5- Dressed To Kill (Öldürmeye Hazır, Brian De Palma, 1980)
Fragmanlı yazı burada.
4- Apartman Üçlemesi (Roman Polanski)
Bu maddede biraz esnaflık yaptım. Her biri ayrı birer başyapıt olan Polanski'nin apartman üçlemesini tek maddede ele aldım. Repulsion (Tiksinti, 1965) Londra'da, , Rosemary's Baby (Rosemary'nin Bebeği, 1968) New York'da, Le locataire (Kiracı, 1976) Paris'te çekilmiştir. Bunun sebebi Polanski'nin hayatında meydana gelen köklü değişikliklerdir. Üçlünün en iyisi burun farkıyla Rosemary's Baby'dir bana göre. Le locataire'de yönetmen kendisi başrolü oynamıştır ve unutulmaz bir performans sergilemiştir. Repulsion tezleriyle zamanının ötesinde bir filmdir ve günümüzde bile bir şeylerin altını çizebilmektedir. Her biri atmosfer yaratımında kusursuz denilebilecek filmlerdir. Sadece korku türünün değil, gelmiş geçmiş en iyi üçlemelerden biridir. İzlemeyenler varsa ölmeden önce mutlaka seyretsinler derim.
3- The Texas Chainsaw Massacre (Teksas Katliamı, Tobe Hooper, 1974)
Bu filmle ilgili bir yazı yazmadığıma hala inanamıyorum. Bin yıl geçse de unutulmayacak bir film diye düşünüyorum bu film hakkında. Korku filmlerinin altın çağını başlatmıştır desem abartılı olmaz sanırım. Diğer filmlerde ne kadar da çok taklit edildiğini izledikten sonra çok net bir şekilde görebilirsiniz. Yatağa yatıp uykuya dalmak ve dolayısıyla yeni, temiz bir güne başlama isteği uyandıran filmlerden. Devam filmleri de olmuştur ve şu şekilde soytarılıklar gözlemlenmiştir.
2- The Shining (Cinnet, Stanley Kubrick, 1980)
Bir önceki yazımda değinmiştim. Sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri.
1- Psycho (Sapık, Alfred Hitchcock, 1960)
Aslında Hitchcock'un tv ekibiyle, bir milyon doların altında ucuz bir eğlencelik çekme isteğinden ortaya çıkan film, dünya tarihine yön vermiştir. Kendisi bu filmi en iyi filmi olarak düşünmez (Rebecca'yı düşünür), bence de bundan daha iyi bir filmi vardır (Rear Window); ancak bunlar Psycho'nun en korkutucu, en manyak, en zekice çekilmiş korku filmi olması gerçeğini değiştirmez. Devam filmleri de mevcuttur ve beni çok şaşırtan bir şekilde soytarılıklar yaşanmamıştır. Şok eden bir film mi arıyorsunuz? Psycho sizi bekliyor.