Bazen Amerikan filmlerinde karakterler, beyzbol oyuncularının sayı aldığında yaptığı hareketi yaparak I knew it, I knew it (biliyordum) derler. Ben de The Hangover'ı (Felekten Bir Gece, Todd Phillips, 2009) izledikten sonra aynı hareketi yaptım. Sinema dergisinin verdiği küçük afişlerde görür görmez anlamıştım ne kadar iyi bir film olduğunu. Akşamdan kalmışlık halini ifade eden hangover kelimesi için filmin Türkçe adının Felekten Bir Gece olması yerinde bir seçim bence. Filmin dezavantajı, abazan ruhunun derinliklerine hitap ediyormuş gibi bir havası olması. Gerçekten de öyle; ancak filmin o kadar iyi bir temposu var ki bu kadar iyisini pek hatırlamıyorum. İlk dakikalardan, jeneriğe kadar sürekli coşkuyu veriyor. Beş dakika rahat bırakmıyor. Süprüz üstüne süprüz. Bakalım şimdi ne olacak diye bekliyorsunuz. Gerçekten bir gün The Big Lebowski'den (Büyük Lebowski, Joel Coen, 1998) daha iyi bir komedi filmi izleyebileceğimi düşünmüyordum. Yarım yarım yarıldım.