18 Temmuz 2011
Vampires suck!
Bu vampirler gerçekten beni baydı artık. 2010 yılında Vampires Suck adında bir film vizyona girmişti. O filmi izlemedim ben. Bu yazıda bahsedeceğim film ismiyle hislerim tercüman olan "Vampires Suck" filmi değil, 2008 İsveç yapımı "Lat den ratte komma in/Gir Kanıma". Yönetmeni Tomas Alfredson. Bu filmi izlememin sebebi Sinema dergisi yazarlarının seçtiği Milenyumun en iyi 15 filmi arasında olması. Bu listeyi öğrendiğim zaman listedeki izlemediğim tek film olan bu filmi izlemeyi istemiştim. Vampirler popüler kültürün çok sevdiği ikonlardan. Bu filmin Imdb Top 250'de yer almasını da ergenlerin vampirleri çok sevmesine bağlıyorum. Ben de üniversiteye giderken vampirleri kültleştiren roman olan Bram Stoker'ın Dracula adlı romanını okumuş ve çok beğenmiştim. Sonrasındaysa birçok vampir filmi izledim. Bende iz bırakan vampir filmleri Francis Ford Coppola'nın "Dracula" (1992) uyarlaması ve Neil Jordan'ın "Interview with the Vampire: The Vampire Chronicles/Vampirle Görüşme"si olmuştu. Artık bu vampir filmleri beni heyecanlandırmıyor. "Lat den ratte komma in"de de öyle oldu. Gerçi film, İsveç kasabalarında geçen ilgi çekici sekanslarla doluydu ama sonuçta bir vampir filmiydi. Hikayeyi ve kuralları biliyorsunuz. Dracula'yı beğenmiş olmamdan mıdır bilemiyorum ama bana vicdan sahibi vampirler daha bir sıkıcı geliyor. Bu filmdeki kız çocuğu da kan emiyor ama vicdan sahibi bir yaratık ve bir duyarlılığa sahip. Aşk da servis edilmiş ki ardına bakmadan koşacaksın. Filmin bitmesine 10 dakika var ve ben hala nasıl biteceğini merak etmiyorum. Çok da yavan bir şekilde bitti zaten. Eleştirmenlere saygım sonsuz ama kendileriyle fikir birliğine varamadığımız bir film oldu benim için "Lat den ratte komma in".