Haftasonları bana maç izlemeye gelen bir sap misafir grubum vardır. Dört kişilik çekirdek kadro bazen 10-15 kişiye ulaşabilir. İşte bu dört kişilik çekirdek kadroyla, geçen hafta maç çok sıkıcı olduğu için bir film izleme kararı aldık. Seçtiğim film Todd Philips'in 2009'u kasıp kavuran filmi "The Hangover/Felekten Bir Gece"siydi. En büyük artısı sürekli şaşırtmak olan bu filmi ikinci kez izleyince aynı etkiyi almak mümkün olmadı tabi. Bu arada, aynı yönetmenin "The Hangover"ın en dikkat çekici karakterini canlandıran Zach Galifianakis'le Robert Downy Jr.'u bir araya getirdiği film "Due Date/Git Başımdan"ı izledim sinemada. Bir yol filmi olması, tuvalet edebiyatına yer vermesi, zorda kalan karakterler barındırması gibi özelliklerinden dolayı birçok kaynakta "The Hangover"ın devam filmi diye lanse edildi "Due Date". Gerçek bu şekilde değil; çünkü"The Hangover Part II" adıyla Todd Philips zaten şu anda devam filmini çekmekle meşgul. "Due Date" üzerimde beklediğim etkiyi yaratmadı diyebilirim. Özellikle filmin ilk yarısı ritmini bulma konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Diyaloga dayanan bir mizah anlayışı var ama bu diyaloglar da zeka parıltısına sahip olmadığı için film güdük kalıyor. İkinic yarıdaysa film daha bir "The Hangover"a benziyor ve bir durum komedisine dönüşmeye başlıyor. Zack kendisinden beklenen asshole'lukları yapmaya başlıyor fakat yine de film kurtarılamıyor. Son tahlilde tam bir patlamış mısır filmi. Arkadaşlarla bir aktivite gerçekleştirelim diyorsanız gidebilirsiniz.