Clint Eastwood'un artık yönetmenlikte ısınma turları atmaya başladığı film olarak değerlendirilebilir "High Plains Drifter/Kasabadaki Yabancı". Bu filmden önce "Play Misty For Me\Ölümün Sesi"yle (1971) ilk filmini çekmişti. Bu şaşırtıcı ve özgün ilk filmin ticari başarısı hakkında bir fikrim yok ama Eastwood'u tekrar isimsiz şarışın rolünde görüyorsak bunun iki sebebi olmalı. Birincisi Eastwood ilk filmde ticari anlamda başarısız oldu, yönetmen olarak da mutlaka bir kariyer yapmak istediği için tutması daha garanti bir şablona döndü. İkinci olarak da Eastwood'un gerçekten yapmak istediği şey bu türe bir selam çakmaktı. Öyle veya böyle veya başka bir sebepten yola çıkarak elimizde iyi bir film var. Filmi izlemediyseniz yazının bundan sonrasını okumayınız. Film baştan aşağı alegorik simgelerle dolu. Yüksek düzlüklerde sürüklenmekten bıkmış olan tanrısal figür yeryüzüne iner ve intikamını alır. Bu tanrısal figür de Eastwood'a özgü anti-kahraman özelliklerinden vazgeçmiş değildir. Ona yan bakan kendisini ya samanlıkta ya mezarlıkta bulur. Bir klasik kahraman gibi her şeyi yapmaya muktedirdir fakat kasaba insanlarına kin duyduğu için onlara önce eşeklerini kaybettirir sonra da buldurtur. Film adeta bir dinsel semboller resmi geçididir. Bu dinsellik doğrucu davutluk şeklinde değil de hikayenin merkezinde ölüm olmasından dolayı filmde yer almaktadır. Ben filmi Eastwood'un abartılı Blondie tripleri dışında çok beğendim. 70li yıllardan bir muhteşem film daha diye tanımlıyorum "High Plains Drifter"ı.
Düzeltme: Aslında bu linki vermeyi yazıyı yazarken düşünüyordum, fakat unutmuşum. Kendisi buraya yorum bırakınca hatırladım. Yeni bir sinema blogu keşfettim. Muhammed Tiryaki'nin estarabi.blogspot.com adresli blogu bir harika. Çok çalışkan bir arkadaş. Eastwood'la ilgili şu yazısına ve Mr. H'le ilgili şu yazısına bakmanızı tavsiye ederim.