27 Haziran 2010
Hitchcock'un son filmi
1976 yılı Hitchcock'un muhteşem sinema kariyerinin sonu oldu. Hitchcock'un kariyerinin 1954-1976 arasına denk gelen kısmı benim için nefes kesicidir. "Rear Window", "To Catch a Thief", "The Trouble with Harry", "The Man Who Knew Too Much", "The Wrong Man", "Vertigo", "North by Northwest", "Psycho", "The Birds", "Marnie", "Torn Curtain", "Topaz", "Frenzy", ve son olarak da bugün izlediğim "Family Plot" var bu dönemde. Baştan ve sondan üçüncü filmler hariç diğerleri benim için unutulmaz filmler olmuşlardır. Hitchcock bu dönemde amiyane tabirle sinemanın kitabını yazmıştır. Amerika'ya ve dünyaya armağan edilmiş muhteşem bir 20 yıl. Birçokları tarafından Hitchcock'un en silik filmlerinden kabul edilen "Family Plot/Aile Oyunu" aslında hiç de öyle silik, zayıf halka bir film değil bana göre. Artık inandırıcılık sorunundan muzdarip olan bazı Hitchcockvari çekimler ve mantık hataları mevcut filmde; fakat boşu boşuna "master of suspense" (şüpheli beklentinin kralı) olmayan Hitchcock yine gerim gerim germeyi veya merakla karşık tedirginlik duygusunu yaşatmayı fazlasıyla başarıyor. Komediye oldukça yakın seyreden "Family Plot" kedi-fare oynu oynayan iki çiftin hikayesi. Zengin, yaşlı bir kadını söğüşlemek için doğaüstü güçleri olduğu ayağına yatan bir kadın ve onun aktör eskisi taksi şoförü sevgilisi, fidyecilik yaparak elmas koleksiyonu yapan başka bir çiftin peşine düşer. Sebep, yaşlı kadının yıllar önce yok ettiği kız kardeşinin gayrı meşru çocuğunu bulmak istemesidir. Bu arada olaylar birbirine sarmalar ve tam bir Hitchcock filmi çıkar ortaya. Brian de Palma'nın kariyerine baktığımızda 1976 yılında "Obsession/Takıntı" ve "Carrie/Günah Tohumu" adlı iki filmi çektiğini görüyoruz. Bu iki film de oldukça Hitchcockvari filmlerdir, hatta "Obsession" "Vertigo/Ölüm Korkusu"nun yeniden çevrimi gibi bir şeydir. Ustasıyla aynı dönemde gişe için mücadele verdiğinde neler hissetti acaba? Garip bir duygu olsa gerek.