27 Mart 2010

"Wirstcutters: A Love Story" (2006)

Bu yazıyı Ankara Selanik caddesindeki bir internet kafeden yazıyorum. Google'dan "marlonbarando" diye arama yapınca, benim siteye buradan 12 ziyaret yapıldığını gördüm. Karşılaştırma yapmak için bir örnek vermek gerekirse, en çok okunan blog olan "acetoblog" için altı kez tıklanmış. Tesadüfün böylesi..Benim günde aldığım tık sayısı 20-30 falanken, burada 12 tık görmek sempatiğime gitti ne bileyim. Wristcutters: A Love Story (Bilek Kesenler: Bir Aşk Hikayesi, Goran Dukic) Migros'ta rafta gördüğümden beri, afişi ve adıyla hafızamdaki izlenecekler listesinde kendisine yer bulmuştu. Indie (bağımsız) olması da cabasıydı. Bu arada Indie diye bir etiket yaratma ihtiyacı içerisindeyim, zira bu filmler artarak daha ilgincime gitmeye başlıyorlar. Ama her indie sizde arınma, mutlu olma, tebessüm etme gibi etkilere sebep olmuyor. Çok beğenilen bir film olmasını gerçekten afiş çalışması ve filmin adının ilginç olmasına bağlıyorum. Fantastik bir konuyu işlemesi dikkatimi fazlasıyla dağıttı diyebilirim. Fantastik film düşmanı mıyım? Elbette hayır, hatta dostu bile sayılabilirim; ancak bu afiş çalışması ve bu ilginç film adı bende farklı bir "olumlu önyargı" oluşturdu herhalde. Filmde ilginç bulduğum, sempatik sahneler yok değil ama 7,4 imdb puanını ben fazla buldum. Sağlam bir altı adlı benden, eh o kadar da çok fark yok.