08 Eylül 2009

Keller bile saç uzatıyordu!

70ler Amerikan sinemasına olan hayranlığımı anlatmaktan dilimde tüy bitti, Scorsese'nin "neredeyse her hafta bir başyapıt izliyorduk" sözünü hatılatmaktan baydım biliyorum; ama 70ler öyle bir dönemdi ki evet, keller bile saç uzatıyordu. Bir önceki yazımda muhalif, dingin, enteresan, ama sevimli filmler izlemek istediğimde Hal Ashby'ye yöneleceğimi ve Jack Nicholson'ın oynadığı sevimli bir yol filmi gibi duran The Last Detail'i (Son Ayrıntı, 1973) izlemeyi düşündüğümü söylemiştim. Süpper bir filmmiş. Önce filmin adından başlayalım. Detail hepimizin bildiği gibi ayrıntı demek; ancak burada askeri geçici görev anlamında kullanılmış. Filmi izledikten sonra "son ayrıntı" size hiçbir şey ifade etmeyecektir. Son Görev gibi bir şeyler olmalıydı. Az önce söylediğim gibi film muhalif, dingin, enteresan ve de sevimli. Filmin konusu, 18 yaşının altında olan bir donanma eri(öğrencisi) 40 dollar çalmaktan sekiz sene hapse mahkum ediliyor. Bu çocuğu Portsmouth'daki hapishaneye nakletme görevi için Buddusky (Badass) ve Mulhall (Mule) seçiliyor ve kendilerine bol bol vakit veriliyor. Bu enteresan yolculuk sırasında, üç kafadarın, türlü türlü şehirlerde gerçekleşen maceraları ve aralarında bir bağ kurulması, biraz daha zorlarsak geçmişleriyle yüzleşmeleri anlatılıyor filmde. Filmde karakterler birbirlerine soyadlarıyla hitap ediyorlar, burada sistemin onların bireyselliğini kabul etmeyişinin bir eleştirisi de mevcut. Hatta bir kadınla bile tanışırken soyadıyla tanışıyorlar. Nicholson'ın oynadığı yine arıza bir karakter olan Buddusky'ye badass (hergele, baş belası vb) denirken; Otis Young'ın oynadığı zaman zaman mantıklı davranan Mulhall karakterine mule (katır) deniyor. Çocuğun adı ise Meadows (çayır çimen). Vietnam savaşına ve sorumlularına ince ince giydirmeyi de ihmal etmiyor film. Askeri yaşam tarzının eleştirisi de mevcut. Entersan karakterler, ilgi çekici hikaye, yol filmlerinin sürükleyiciliği sayesinde bu dokundurmalar rahatsız edici boyutlara varmıyor. Çok sevdim bu filmi.