Böyle başlığında das, auf olan filmleri çok severim (Das Boot, Das Leben der Anderen, Auf der anderen Seite, Angst essen Seele auf gibi). Şu sonuncusuna değinmem lazım bir ara, çok ilginç bir film. Her insanda hali hazırda var olan şiddet eğilimini, şerefsizleşme potansiyelini bilimsel bir şekilde ortaya çıkarmak için tasarlanan ve rastgele seçilmiş 20 bireyi bir hapishaneye tıkarak işe girişen bir deneyi konu alıyor Das Experiment (Deney, Oliver Hirschbiegel, 2001). Tıpkı A Clockwork Orange'da (Otomatik Portakal, Stanley Kubrick, 1971) olduğu gibi. Das Experiment'te gönüllük esas ve işin sonunda para vadedilirken, A Clockwork Orange'da faşizan bir şekilde mahkumlar bu deneyin kobayı oluyorlar. Das Experiment'in başrolünde Fatih Akın'ın favori oyuncularından Moritz Bleibtreu oynuyor. Bleibtreu zaten dünyaya oyuncu olarak gelmiş bir isim bana göre. Inglorious Basterd'de (Soyguncular Çetesi, Quentin Tarantino, 2009) olduğu gibi; yine bir Alman, unutulmaz bir şerefsiz portresi çiziyor. Jestus von Dohnanyi'nin oynadığı Gardiyon Berus performansı görülmeye değer. İtiraf edeyim, Alman sinemasını Fransız sinemasından daha çok seviyorum. Çok iyi filmler yapıyorlar. Das Experiment de bunlardan biri. Bu arada filme sesiyle destek veren Fatih Akın'ın, Auf der anderen Seite'nin (Yaşamın Kıyısında, 2007) bitişiyle ilgili olarak Das Experiment'ten etkilendiğini düşünüyorum. Belki de sadece tesadüftür.