Thedoros Angelopoulos'un üçüncü filmini de izledim. Landscape in the Mist (Puslu Manzaralar, 1988) bazı yerlerde okuduğuma göre Angelopoulos'un en iyi filmi değil bana göre. Yine birileri, mükemmel görüntüler eşliğinde bir arayış içerisinde. Bu sefer arayış içerisinde olanlar iki çocuk. Almanya'daki kimliği meçhul babalarını arıyorlar. Bir cuma akşamı nöbetinde izlediğim için filmi, içine girmek çok mümkün olmadı. Angelopoulos filmleri mümküse sakin bir yerde, sakin bir kafayla izlenmeli. Bir de çocuklardan biri şiir okumaya başlayınca iyice koptum filmden. Evet gizlemiyorum, şiiri ve şiirsel lafazanlıkları sevmiyorum. Mesela benden şöyle bir yazı asla okuyamazsınız:
Ve hayatın çatık kaşlı yüzü bakıyordu sığınacak sıcacık bir liman arayan iki zavallı çocuğa...Puslu manzaralarda kaybediyorlardı umutlarını, hayallerini ve gelecek adına güzel olan ne varsa...Uzanmış bir eli geri itmek midir hayat yoksa...Dönmüş bir sırtı sıvazlayarak ve...Aslında bütün gülücükler sahte miydi?..Neden?..et cetera et cetera...